24 Ekim 2010 Pazar

GLİKOLİZ: Her iki tip solunumunda başlangıç reaksiyonlarının aynı olduğunu ve hücrenin stoplazmasında gerçekleştiğini belirtmiştik. Şimdi bu glikoliz reaksiyonlarının nasıl oluştuğunu inceleyelim.

Bu reaksiyon dizini enzimlerin yardımıyla ve ortamda yeterli enerji var ise başlayabilir. Bu enerji aktivasyon enerjisi olarak kullanılan enerjidir. yukarıdaki şekilden de takip ederek açıklamaya devam edelim. Glikozun parçalanmaya başlaması için yani glikoliz reaksiyonlarının (dolayısı ile de solunum reaksiyonlarının ) başlaması için stoplazmada bulunan 2 ATP'nin harcanması gerekir.
Glikoz molekülüyle tepkimeye giren ATP molekülleri son fosfatlarını glikoza vererek tepkimeden ADP olarak ayrılır. Bu arada Glikoz da Fruktoz'a dönüşür. Şu an aktifleşmiş durumdaki molekülümüz Fruktoz di fosfattır.

İkiye ayrılan 6 C'lu 2 P'lı molekülümüzden iki tane PGAL (Fosfo Gliser Aldehit) oluşur. Bundan sonra reaksiyon iki PGAL üzerinden yani iki koldan devam eder. Biz sadece birini anlatıp diğerinde de aynı şeylerin olduğunu söyleyelim.

PGAL ortamda bulunan NAD (Nikotin Amid Dinukleotid) ile reaksiyona girerek bir çift hidrojenini NAD ye verir. NADH2 oluşur. Bu arada PGAL nin bağlarında bir boşluk oluşur. Bu boşluk ortamda bulunan fosfat ile doldurulur.

Şimdi 3 C'lu 2 P'li bir molekülümüz oluşmuştur. Bu molekül ortamda bulunan ADP'ler ile reaksiyona girerek sırasıyla 2 ATP oluşur. Geriye kalan molekül ise PÜRİVAT olarak adlandırılır.
Diğer PGAL'de de aynı şeyler olacağı için toplam 4 ATP sentezlenmiş olur. Bundan sonra ortamda oksijen yoksa yada kullanılamıyor ise oksijensiz solunum gerçekleşir.


OKSİJENLİ SOLUNUMCanlı hücrelerde karbonhidrat, yağ ve proteinlerin oksijen kullanarak parçalanması ve ATP sentezlenmesi olayına oksijenli solunum denir.
Karbonhidratlar monosakkaritlere, yağlar yağ asitleri ve gliserole, proteinler amino asitlere dönüştürüldükten sonra solunum tepkimelerine katılırlar.
oksijenli ve oksijensiz solunum besinlerde depolanmış enerjiyi açığa çıkarır. Fakat oksijen kullanılınca enerjinin büyük bir bölümü açığa çıkar. Çünkü glikoz kendini meydana getiren bileşenlerine tam olarak parçalanır. oksijensiz solunumda ise az enerji açığa çıkar. Çünkü glikoz kendini meydana getiren bileşenlerine tam olarak parçalanmaz. Fermantasyonda son ürünlerin bazıları organik molekül olup, belli oranda enerji depo etmektedirler.
oksijenli solunumun genel denklemi:
Glikoz + 6O2 ----------> 6CO2 + 6H2O + 38ATP şeklindedir.
Oksijenli solunum üç kadenede gerçekleşir.
• Glikoliz evresi
• Kerbs devri
• Oksidatif fosforilasyon evresi (ETS)

a. Glikoliz Evresi
Tıpkı oksijensiz solunumda olduğu gibidir.

b. Krebs Devri
Glikoliz sonucu oluşan ürün pirüvattır. Ortamda oksijen bulunması durumunda pirüvatlar mitokondriye geçerler. Her bir pirüvat molekülünden 1 mol CO2 ve 2H ayrılır. 2C'lu 1 molekül aktif asetik asit oluşur. Bu olay mitokondri zarındaki enzimlerle gerçekleşir.
Krebs devrini başlatan ilk molekül aktif asetik asit olup, 4C'lu bir molekülle birleşerek 6C'lu sitrik asiti oluşturur. Bu reaksiyonun başlaması ortamda oksijen bulunmasına bağlıdır.
krebs devrinde gerçekleşen reaksiyonlar aşağıda özetlenmiştir.
• İki karbonlu aktif asetik asit, dört karbonlu bir molekülle birleşerek altı karbonlu sitrik asiti oluşturur.
• Sitrik asit beş karbonlu bir bileşiğe dönüşürken bir molekül karbondioksit açığa çıkar.
• Beş karbonlu bileşikten bir molekül daha karbondioksit ayrılır ve dört karbonlu bileşik oluşur.
• En son oluşan dört karbonlu molekül bir kaç defa ortama H+ verdikten sonra tekrar başlangıçtaki dört karbonlu bileşiğe dönüşür.

Krebs devri reaksiyonları sonucunda iki molekül asetik asitten 8NADH2, 2FADH2, 4CO2 ve 2ATP üretilir. Yine mitokondriye geçiş esnasında ise 2NADH2 ve 2CO2üretilir.

c. Oksidatif Fosforilasyon (ETS Olayları)
Oksijenli solunumun Glikoliz ve Krebs devrinde hazırlanan NADH2, FADH2'deki H atomlarına ait elektronlar ETS'den (elektron taşıma sistemi) geçtikten sonra O2 ile birleşir. Bu sırada ATP üretilir ve sonuçta H2O molekülleri oluşur. Bu devreye hidrojen yolu reaksiyonları denir. En çok enerji (ATP) hidrojen yolunda üretilir.
Solunumda oluşan son ürünler: CO2, H2O ve ATP'dir. Ancak proteinler solunumda kullanılmışsa; NH3, üre, ürik asit, H2S gibi farklı ürünlerde oluşabilir.

Elektron Taşıma Sistemi (ETS)
Bir hidrojen atomu bir proton (H+) ve bir elektrondan meydana gelmektedir. Hidrojen taşınmasının bazı basamaklarında her hidrojen atomunun proton ve elektronu birlikte taşınır. Fakat bazı basamaklarda proton ve elektron birbirinden ayrılır. Protonlar çözelti içinde kalırken, elektronlar bir taşıyıcıdan başka bir taşıyıcıya aktarılır.
Enerjinin açığa çıkması bu elektronların aktarılması sırasında gerçekleşir. En son kademede elektron oksijen atomuna taşınır, orada protonlarla birleşerek hidrojen atomunu oluşturmakta sonuçta su meydana gelmektedir.

Elektronların oksijene taşınması sırasında solunum zincirini oluşturan enzimler görev yapar. Bu enzimlerin her birinin elektronu tutan bir bölgesi vardır. Bu aktif bölge protonla birlikte veya tek başına gelen elektronu bir önceki taşıyıcıdan alarak, bir sonraki taşıyıcının aktif bölgesine aktarır.
Bu aktarma sırasında elektronların ortama yaydığı (bıraktığı) enerjiyle ADP molekülüne ortamda bulunan fosfork asit (P) bağlanarak ATP üretlir.NADH2 üzerinden ETS'ye giren 2 elektronun oksijene taşınması sırasında 3 ATP üretilir. (Eğer 2 elekron FADH2 üzerinden ETS'ye katlırsa üretilen enerji miktarı 2ATP'dir.)

Burada ATP sentezi oksitlenme (yükseltgenme) ve redüklenme (indirgenme) reaksiyonlarıyla sağlandığı için bu devreye ve ATP üretim şekline oksidatif fosforilasyon denir.
Ancak elektronun her aktarılışında ATP oluşmaz. bunun için ortama verilen enerjinin belli bir değeri (7300 cal) aşması gerekir.

Bir glikoz molekülünün bağları arasındaki enerjinin ancak yaklaşık % 40'ı ATP sentezinde kullanılır. Geriye kalan enerjinin çok az bir kısmı ısı olarak yayılırken, henüz %60'ı oksijenli solunumumun son ürünleri olan su ve karbondioksit moleküllerinin bağları arasıdadır.
{ÖNEMLİ NOT: Bazı araştırılmadan ve düşünülmeden yazılmış kaynaklarda (haftalık ÖSS hazırlık dergileri ve dersane kitapları) glikoz molekülünde bulunan enerjinin %40'ı ATP sentezinde kullanılırken %60'ı ısı olarak yayılır denilmektedir. Böyle bir şeyin olması mümkün değildir. O kadar enerjinin ısıya dönüşmesi canlının kömürleşmesine neden olur. Doğrusu bir önceki paragrafta açıklanmıştır }

Oksijenli Solunumda Enerjinin Hesaplanması:

• Glikoliz reaksiyonlarında 4 ATP (enzim-substrat düzeyinde)
• Krebs devrinde 2 ATP (enzim-subsrat düzeyinde)
• ETS de 34 ATP (oksidatif fosforilasyonla)
• Toplam: 40 ATP
• Glikolizde harcanan 2 ATP (aktifleşme enerjisi olarak)
• Net Kazanç: 38 ATP

23 Ekim 2010 Cumartesi

elektron taşıma sistemi ETS
enerjinin ATP olarak en yoğun üretildiği safha krebs çemberinin devamı olan elektron taşıma sistemidir.
Mitokondrilerde ATP sentezi hakkındaki bilgiler 1961 yılında peter michell tarafından oluşturulan kemiozmotik hipoteze dayandırılmaktadır.
Mitokondrinin dış zarı küçük moleküllere ve iyonlara karşı geçirgen olmasına rağmen mitokondrinin iç zarı protonlar (H+ ,,, H üzeri artı olacak ona göre hıhıh) da dahil pek ço0k küçük molekül ve iyon için geçirgen değildir.mitokondrinin iç zarı kristaları oluşturacak şekilde kıvrımlar yapmıştır bu zar elektron taşıma sistemi ve ATP sentaz enzimi taşır.,

ARKADAŞLAR ETS DEN SONRA PEK BİŞEY YOK GİBİ YAZILI YAKLAŞTI (DUYDUK DUYMADIK DİMEYİN ULEN)


şu an burda olan warmı ??
ImageChef.com - Custom comment codes for MySpace, Hi5, Friendster and more

22 Ekim 2010 Cuma

SOHBETİMİZ HANGİSİ OLSUN ? ŞİMDİLİK EN İYİ BULABİLDİKLERİM BUNLAR

1.SEÇENEK
2.SEÇENEK

OKSİJENLİ SOLUNUMUN ÜÇ BASAMAĞINDA ORTAYA ÇIKAN MADDELER(SU VE KARBONDİOKSİT) VE ATP NİN SENTEZLENDİĞİ YERLER...

MİTOKONDRİ çift katlı zar sistemine ait organeldir.Dış zar esnek ve düzdür içteki zar ise krista denilen kıvrımlardan oluşmuştur ve araları matriks denilen sıvıyla doludur.Krista ve matrikste solunum tepkimesini gerçekleştiren enzimler vardır.

Glikoliz canlılarda prokaryot ökaryot olduğuna bakmaksızın her hücrenin sitoplazmasnda gerçekleşir.
*Glikoz molekülüne sitoplazmada bulunan ATP'nin bir fosfat molekülünün bağlanmasıyla glikoz monofosfat oluşur.

KREBS DÖNGÜSÜ;
Ortamda oksijen bulunduğunda pirüvat parçalanmak üzere mitokondriye girerken glikolizde oluşan 2NADH+H+ molekülü de mitokondriye alınır.

ETS;
Mitokondrinin dış zarı küçük moleküllere ve iyonlara karşı geçirgen olmasına rağmen mitokondrinin iç zarı protonlar da dahil pek çok küçük molekül ve iyon için geçirgen değildir.
ETS bir dizi elektron taşıyıcı molekülden oluşur ve bu moleküller mitokondrinin iç zarında yer alır.

21 Ekim 2010 Perşembe

Elektron taşıma sistemi

Elektron taşıma sistemi veya elektron taşıma zinciri (İngilizce: Electron Transport System), NADH ve FADH2 gibi elektron taşıyıcılarının verdikleri elektronları ETS elemanlarında redoks tepkimelerine sokarak ATP üretimini sağlayan sistemin adıdır. Elektronlar, son elektron alıcısı oksijene varana kadar ETS elemanları boyunca taşınırlar ve enerji kaybederler. Elektronların verdiği enerji ETS elemanları tarafından protonların aktif taşınmasında kullanılır ve ETS elemanlarının üzerinde bulunduğu çift katlı fosfolipid zarının iki tarafında potansiyel fark oluşturulur. Bu potansiyel fark daha sonra ATP sentezi için kullanılır. ETS elemanları, ökaryotik hücrelerde mitokondri ve kloroplast organellerinde bulunur.



Ökaryotik hücrelerde enerji temel olarak organik bileşiklerin oksidatif fosforilasyonu ile elde edilir. Oksidatif fosforilasyonun gerçekleşmesi için mitokondrinin iç zarının iki tarafında bir potansiyel fark oluşturulması gerekir (Kemiozmotik hipotez). ETS, bu potansiyel farkı NADH ve FADH2'nin verdiği yüksek enerjili elektronlardan aldığı enerjiyle protonları (H+) mitokondri matrisinden zarlararası bölgeye taşıyarak sağlar. ETS elemanları 4 tanedir ve Komplex I, Komplex II, Komplex III ve Komplex IV adlarını alırlar.



Kompleks I (NADH dehidrojenaz veya NADH:übikinon oksidoredüktaz, EC 1.6.5.3.), 42 farklı polipeptid zincirinden oluşan bir yapıdır. Yapısında FMN içeren flavo proteinler ve Fe-S merke
NADH + H+ + Q → NAD+ + QH2

ve

4HN+ → 4HP+

Buna göre Kompleks I'de gerçekleşen toplam reaksiyon:

NADH + 5HN+ + Q → NAD+ + 4HP+ + QH2

Krebs Döngüsü

Krebs döngüsü, trikarboksilik asit döngüsü veya Sitrik asit döngüsü, canlı hücrelerin besinleri yükseltgeyerek enerji elde etmesini sağlayan ve bütün yaşam biçimlerinde önemli bir yer tutan kimyasal süreçlerin son aşamasıdır. TCA devri olarak da bilinir. 1937'de Hans Adolf Krebs tarafından açıklığa kavuşturulan tepkimelerin hayvan, bitki, mikroorganizma ve mantar gibi birçok hücre türünde oluştuğu saptanmıştır.

Krebs döngüsü, hücresel oksijenli solunumun, glikoliz evresinden sonra gelen ikinci aşamasıdır. Krebs devri reaksiyonları mitokondride gerçekleşir. Reaksiyonlar başlamadan önce 2 molekül pirüvik asit mitokondriye geçer. Döngüde basamaklarda oluşan her NADH ve FADH2 , Elektron Taşıma Sistemi'ne aktarılır.

Krebs döngüsüne dikarboksil ve trikarboksil asitler katilirlar.döngü 8 reaksiyondan oluşur.

1.reaksiyon oksalik asitten sitratin sentezidir.
2.reaksiyon sitrattan izositrata geri dönüşümüdür.
3.reaksiyon oksitlenmedir.
4.reaksiyon yine oksitlenmedir.
5.reaksiyon substrat fosforlanmasidir.
6.reaksiyon çift bağ kurulumu ile ositlenmedir.
7.reaksiyon çift bağın hidrasyonunda bulunur bir molekül suyun bağa doğru birleşmesidir.
8.reaksiyon tekrar oksitlenmedir.

Glikoliz

Glikoliz, glikozun enzimlerle pirüvik asite (pirüvat) kadar yıkılması olayıdır. Bütün canlılarda glikoliz reaksiyonları aynı şekilde gerçekleşir. Olaylar için tüm canlılarda aynı enzimler görevlidir. Başlangıçta glikozu aktifleştirmek için 2 ATP harcanır. Reaksiyonlar sırasında 4 ATP oluşturulur. 2 NADH meydana gelir. Oluşan NADH'lar oksijenli solunumda elektron taşıma sistemine aktarılır ve her birinden üçer ATP elde edilir. Oksijensiz solunumda ise NADH'lar son ürün evresinde tekrar yükseltgenerek bir sonraki glikoliz olayında kullanılır.

Glikolizde dikkat edilecek noktalardan biri de Fosfofruktokinaz enziminin katalizlediği Fruktoz 1,6 bifosfat'tan Gliseraldehit 3-fosfat ve Dihidroksiaseton fosfat oluşumudur. Zira bu basamak geri dönüşümsüz hız kısıtlayıcı basamak olup insülin,glukagon ve epinefrin hormonlarının kontrolünde aktive veya inaktive olur.

Pirüvik asitin oluşturulmasına kadar kullanılan substratlar bütün canlılarda aynıdır (bazı kemosentetikler hariç). Bu bilgi canlılarda glikoliz reaksiyonlarını kontrol eden kalıtsal yapı ve enzim benzerliğini kanıtlar.

19 Ekim 2010 Salı

OKSİJENLİ SOLUNUMDA AÇIĞA ÇIKAN MADDELER

ARKADAŞLAR OKSİJENLİ SOLUNUMUN ÜÇ BASAMAĞINDA ORTAYA ÇIKAN MADDELER(SU VE KARBONDİOKSİT) VE ATP NİN SENTEZLENDİĞİ YERLERLE İLGİLİ ÖĞRENDİĞİNİZ BİLGİLERİ BLOG TA PAYLAŞMANIZI BEKLİYORUM.

CUMA GÜNÜ HERKESİN  GRUP ÇALIŞMALARINI TAMAMLAMALARINI BEKLİYORUM. DEĞERLENDİRME YAPILACAK .

18 Ekim 2010 Pazartesi

Krebs tepkimelerinin devamı olan bu evrede ATP'nin yoğun üretildiği evredir.Bu evreye oksidatif fosforilasyon veya hidrojen yolu da denir.ETS'de ATP sentezikemiozmotik hipotezle açıklanmıştır.ETS,ökaryot hücrelerin mitokondrinin krista adı verilen iç zarında meydana qelir.Krista üzerinde ETS ve ATP sentaz enzimleri bulunur.ETS'yi oluşturan moneküller koenzim ve sitokromlardır.ETS elemanları elektron çekim kuvvetlerine göre sıralanırlar.ETS moneküllerinden bazıları NADH-Q redüktaz , sitokrom redüktaz , sitokrom oksidaz , sitokrom c ve ubikinondur. Bu moneküller NADH+H+ ve FADH2 nin hidrojen ve elektronlarını taşıyarak NAD+ ve FAD formlarına yükseltgenirler.
ETS ATP'in en yoğun üretildiği safhadır.Oksijenli solunumun glikoliz ve krebs tepkimelerinde üretilen NAD+H+ ve FADH2 moneküllerinin hidrojen ve elektronlarını enzimler ETS elemanlarına sırası ile aktarırken elektronlar enerjilerini sisteme bırakır ve elektronların enerjileri ADP moneküllerine aktarılarak ATP sentaz enzimi aracılığla ATP sentezi gerçekleşir.Bu arada enerjinin büyük kısmı ısı enerjisi şeklinde dış ortama verilir.Bu ısı vücut ısının kaynağıdır.ETS'de glikoliz ve krebs çemberlerinde açığa çıkan NAD+H+ ve FADH2 ' nin hidrojen , elektron ve protonlarını oksijenin tutmasıyla su senntezi gerçekleşir.ETS'de yükseltgenme ve indirgenme tepkimeleri gerçekleşir.ETS'de elektron alan indirgenir,veren ise yükseltgenir(oksitlenir).
Canlı hücrelerin besinleri yükseltgeyerek enerji elde etmesini sağlar . 1937'de Hans Adolf Krebs tarafından açıklığa kavuşturulan tepkimelerin hayvan, bitki, mikroorganizma ve mantar gibi birçok hücre türünde oluştuğu görülmüştür.
Glikolizden sonra meydana qelir . Krebs devri reaksiyonları
mitokondride gerçekleşir. Reaksiyonlar başlamadan önce 2 monekül pirüvit asit mitokondriye geçer. Döngüde basamaklarda oluşan her NADH ve FADH2 , ETS 'ne aktarılır.
Krebs döngüsüne dikarboksil ve trikarboksil asitler katılırlar.Döngü 8 reaksiyondan oluşur.
-Reaksiyon oksalik asitten sitratin sentezidir.
-Reaksiyon sitrattan izositrata geri dönüşümüdür.
-Reaksiyon oksitlenmedir.
-Reaksiyon yine oksitlenmedir.
-Reaksiyon substrat fosforlanmasidir.
-Reaksiyon çift bağ kurulumu ile ositlenmedir.
-Reaksiyon çift bağın hidrasyonunda bulunur bir molekül suyun bağa doğru birleşmesidir.
-Reaksiyon tekrar oksitlenmedir.

17 Ekim 2010 Pazar

Glikozun enzimlerle pürivit asite (pirüvat) kadar yıkılması olayıdır. Bütün canlılarda glikoliz reaksiyonları aynı şekilde gerçekleşir. Olaylar için tüm canlılarda aynı enzimler görevlidir. Başlangıçta glikozu aktifleştirmek için 2 ATP harcanır. Reaksiyonlar sırasında 4 ATP oluşturulur. 2 NADH meydana gelir. Oluşan NADH'lar oksijenli solunumda elektron taşıma sistemine aktarılır ve her birinden üçer ATP elde edilir. Oksijensiz solunumda ise NADH'lar son ürün evresinde tekrar yükseltgenerek bir sonraki glikoliz olayında kullanılır.
Glikolizde dikkat edilecek noktalardan biri de Fosfofruktokinaz enziminin katalizlediği Fruktoz 1,6 bifosfat'tan Gliseraldehit 3-fosfat ve Dihidroksiaseton fosfat oluşumudur. Zira bu basamak geri dönüşümsüz hız kısıtlayıcı basamak olup insülin,glukagon ve epinefrin hormonlarının kontrolünde aktive veya inaktive olur.
Pirüvik asitin oluşturulmasına kadar kullanılan substratlar bütün canlılarda aynıdır (bazı kemosentetikler
hariç). Bu bilgi canlılarda glikoliz reaksiyonlarını kontrol eden kalıtsal yapı ve enzim benzerliğini kanıtlar.

..

gazete grubundakiler;
pazartesi günü 10:30'da okulda toplanıyoruz..

16 Ekim 2010 Cumartesi






























GLİKOLİZ

Glikoliz, glikozun enzimlerle pirüvik asite (pirüvat) kadar yıkılması olayıdır. Bütün canlılarda glikoliz reaksiyonları aynı şekilde gerçekleşir. Olaylar için tüm canlılarda aynı enzimler görevlidir. Başlangıçta glikozu aktifleştirmek için 2 ATP harcanır. Reaksiyonlar sırasında 4 ATP oluşturulur. 2 NADH meydana gelir. Oluşan NADH'lar oksijenli solunumda elektron taşıma sistemine aktarılır ve her birinden üçer ATP elde edilir. Oksijensiz solunumda ise NADH'lar son ürün evresinde tekrar yükseltgenerek bir sonraki glikoliz olayında kullanılır.
Glikolizde dikkat edilecek noktalardan biri de Fosfofruktokinaz enziminin katalizlediği Fruktoz 1,6 bifosfat'tan Gliseraldehit 3-fosfat ve Dihidroksiaseton fosfat oluşumudur. Zira bu basamak geri dönüşümsüz hız kısıtlayıcı basamak olup insülin,glukagon ve epinefrin hormonlarının kontrolünde aktive veya inaktive olur.
Pirüvik asitin oluşturulmasına kadar kullanılan substratlar bütün canlılarda aynıdır (bazı kemosentetikler hariç). Bu bilgi canlılarda glikoliz reaksiyonlarını kontrol eden kalıtsal yapı ve enzim benzerliğini kanıtlar.

ETS

Elektron taşıma sistemi NADH ve FADH2 gibi elektron taşıyıcılarının verdikleri elektronları ETS elemanlarında tepkimeye sokarak ATP üretimini sağlayan sistemdir.Elektronlar son alıcı oksijene kadar ETS elemanları boyunca taşınırlarve enerji kaybederler.Elektronların verdiği enerji ETS elemanları tarafından protonların aktif taşınmasında kullanılır ve ETS elemanlarının üzerinde bulunduğu çift katlı fosfolipit zarın 2 tarafında potansiyel fark oluşturur.Bu farkda ATP sentezi için kullanılır.ETS elemanları ökaryotik hücrelerde mitokondri ve kloroplast organallerinde bulunur.ETS sonucunda 40 ATP oluşur 2 si aktivasyon enerjisi için harcanır net 38 atp oluşur..

13 Ekim 2010 Çarşamba

ETS(Elektron Taşıma Sistemi)


Mitekondri iç zarlarda gerçekleşir.Bu yüzden de taşıma oranı artar.
Glikoliz ve krebs çemberi reaksiyonlarında açığa çıkan elektron ve protonların bir seri enzim sisteminde taşınması olayıdır.Elektronlar,elektron taşıma sisteminde indirgenme-yükseltgenme şeklinde taşınır.Burada elektronların en son alıcısı oksijendir.Oksijen elektronları alır,indirgenir ve hidrojenle birleşerek su açığa çıkar.
Oksijenli solunum tepkimelerindeki oksidasyon basamaklarınıın tümüne ilk oksitleyiciler koenzimlerdir.ETS'nin elemanları NAD,FAD,koenzim Q ve sitokramlardır.Hidrojenler,NAD molekülünden reaksiyona girerse 3 ATP,FAD molekülünden girerse 2 ATP kazanılır.

SONUÇTA;

Glikolizde 4 ATP,krebs devrinde 2 ATP ve ETS de 34 ATP olmak üzere toplam 40ATP sentezlenir.Bunun 2 tanesi başlangıçta harcandığı için kazanç 38 ATP'dir.

12 Ekim 2010 Salı

SORULAR: (ETS)

1-)Glikoliz ve krebs devrinde hazırlanan .......... ve ......... deki H atomlarına ait elektronlar ETS'den geçtikten sonra ........ ile birleşir.

2-)ATP üretilir ve sonuçta .......... molekülleri oluşur.

3-)NADH2 üzerinden ETS 'ye giren 2 elektronun .......... ye taşınması sırasında ........... üretilir.

4-)2 elektron FADH2 üzerinden ETS 'ye katılırsa üretilen enerji miktarı ............. dir.

5-)ATP sentezi ............ ve .......... reaksiyonlarıyla sağlandığı için bu devreye ve ATP üretim şekline .................... denir.
SORULAR: (krebs döngüsü)
1-)Ortamda O2 varsa pirüvatlar ................ geçer.
2-)Her bir pirüvat molekülünden 1 mol .......... ve 2 mol ......... ayrılır.
3-)2 C'lu bir molekül olan ................ oluşur.
4-)Aktif asetik asit 4 C'lu bir molekülle birleşerek 6 C'lu ............. oluşur.
5-)Sitrik asit 5 C'lu bileşiğe dönüşürken ............ oluşur.
6-)5 C'lu bileşikten ........... daha ayrılır ve ......... haline gelir.
7-)En son 4 C'lu molekül birkaç defa ortama ......... verdikten sonra tekrar 4 C'lu hale gelir.
Elektron Taşıma Sistemi
NADH ve FADH2 gibi elektron taşıyıcılarının verdikleri elektronları ETS elemanlarında redoks tepkimelerine sokarak ATP üretimini sağlayan sistemin adıdır. Elektronlar, son elektron alıcısı oksijene varana kadar ETS elemanları boyunca taşınırlar ve enerji kaybederler. Elektronların verdiği enerji ETS elemanları tarafından protonların aktif taşınmasında kullanılır ve ETS elemanlarının üzerinde bulunduğu çift katlı fosfolipid zarının iki tarafında potansiyel fark oluşturulur. Bu potansiyel fark daha sonra ATP sentezi için kullanılır. ETS elemanları, ökaryotik hücrelerde mitokondri ve kloroplast organellerinde bulunur.

bulamadım...


Elektron taşıma sistemi veya elektron taşıma zinciri (İngilizce: Electron Transport System) NADH ve FADH2 gibi elektron taşıyıcılarının verdikleri elektronları ETS elemanlarında redoks tepkimelerine sokarak ATP üretimini sağlayan sistemin adıdır. Elektronlar son elektron alıcısı oksijene varana kadar ETS elemanları boyunca taşınırlar ve enerji kaybederler. Elektronların verdiği enerji ETS elemanları tarafından protonların aktif taşınmasında kullanılır ve ETS elemanlarının üzerinde bulunduğu çift katlı fosfolipid zarının iki tarafında potansiyel fark oluşturulur. Bu potansiyel fark daha sonra ATP sentezi için kullanılır. ETS elemanları ökaryotik hücrelerde mitokondri ve kloroplast organellerinde bulunur.



MuHoOo...

11 Ekim 2010 Pazartesi


Bir hidrojen atomu bir proton (H+) ve bir elektrondan meydana gelmektedir. Hidrojen taşınmasının bazı basamaklarında her hidrojen atomunun proton ve elektronu birlikte taşınır. Fakat bazı basamaklarda proton ve elektron birbirinden ayrılır. Protonlar çözelti içinde kalırken, elektronlar bir taşıyıcıdan başka bir taşıyıcıya aktarılır. Enerjinin açığa çıkması bu elektronların aktarılması sırasında gerçekleşir. En son kademede elektron oksijen atomuna taşınır, orada protonlarla birleşerek hidrojen atomunu oluşturmakta sonuçta su meydana gelmektedir. Elektronların oksijene taşınması sırasında solunum zincirini oluşturan enzimler görev yapar. Bu enzimlerin her birinin elektronu tutan bir bölgesi vardır. Bu aktif bölge protonla birlikte veya tek başına gelen elektronu bir önceki taşıyıcıdan alarak, bir sonraki taşıyıcının aktif bölgesine aktarır. Bu aktarma sırasında elektronların ortama yaydığı (bıraktığı) enerjiyle ADP molekülüne ortamda bulunan fosfork asit (P) bağlanarak ATP üretlir.NADH2 üzerinden ETS'ye giren 2 elektronun oksijene taşınması sırasında 3 ATP üretilir. (Eğer 2 elekron FADH2 üzerinden ETS'ye katlırsa üretilen enerji miktarı 2ATP'dir.)

Elektron taşıma sistemi veya elektron taşıma zinciri, NADH ve FADH2 gibi elektron taşıyıcılarının verdikleri elektronları ETS elemanlarında redoks tepkimelerine sokarak ATP üretimini sağlayan sistemin adıdır. Elektronlar, son elektron alıcısı oksijene varana kadar ETS elemanları boyunca taşınırlar ve enerji kaybederler. Elektronların verdiği enerji ETS elemanları tarafından protonların aktif taşınmasında kullanılır ve ETS elemanlarının üzerinde bulunduğu çift katlı fosfolipid zarının iki tarafında potansiyel fark oluşturulur. Bu potansiyel fark daha sonra ATP sentezi için kullanılır. ETS elemanları, ökaryotik hücrelerde mitokondri ve kloroplast organellerinde bulunur.





Elektron Taşıma Sistemi (ETS)





Bir hidrojen atomu bir proton (H+) ve bir elektrondan meydana gelmektedir. Hidrojen taşınmasının bazı basamaklarında her hidrojen atomunun proton ve elektronu birlikte taşınır. Fakat bazı basamaklarda proton ve elektron birbirinden ayrılır. Protonlar çözelti içinde kalırken, elektronlar bir taşıyıcıdan başka bir taşıyıcıya aktarılır.
Enerjinin açığa çıkması bu elektronların aktarılması sırasında gerçekleşir. En son kademede elektron oksijen atomuna taşınır, orada protonlarla birleşerek hidrojen atomunu oluşturmakta sonuçta su meydana gelmektedir.

Elektronların oksijene taşınması sırasında solunum zincirini oluşturan enzimler görev yapar. Bu enzimlerin her birinin elektronu tutan bir bölgesi vardır. Bu aktif bölge protonla birlikte veya tek başına gelen elektronu bir önceki taşıyıcıdan alarak, bir sonraki taşıyıcının aktif bölgesine aktarır.
Bu aktarma sırasında elektronların ortama yaydığı (bıraktığı) enerjiyle ADP molekülüne ortamda bulunan fosfork asit (P) bağlanarak ATP üretlir.NADH2 üzerinden ETS'ye giren 2 elektronun oksijene taşınması sırasında 3 ATP üretilir. (Eğer 2 elekron FADH2 üzerinden ETS'ye katlırsa üretilen enerji miktarı 2ATP'dir.)
Elektron taşıma sistemi veya elektron taşıma zinciri NADH ve FADH2 gb.elektron taşıyıcılarının verdikleri elektronları ETS elemanlarında redoks tepkimelerine sokarak ATP üretimini sağlayan sistemin adıdır.Elektronlar,son elektron alıcısı okssijene varana kadar ETS elemanları boyunca taşınırlar ve enerji kaybederler.Elektronların verdiği enrji ETS elemanları tarfndn protnların aktif taşınmsnda kullanılır ve ETS elemanlarının üzerinde bulndğu çift katlı fosfolipid zarının iki tarfnda potansyel fark oluşturulur.Bu potansiyel fark daha sonra ATP sentezi için kullanılır.ETS mitekondri ve kloroplast orgnellerde bulnr...
ETS ile ilgili bilgi mi yazıyoruz..?(arkadaşlar)

Elektron Taşıma Sistemi (ETS)


Bir hidrojen atomu bir proton (H+) ve bir elektrondan meydana gelmektedir. Hidrojen taşınmasının bazı basamaklarında her hidrojen atomunun proton ve elektronu birlikte taşınır. Fakat bazı basamaklarda proton ve elektron birbirinden ayrılır. Protonlar çözelti içinde kalırken, elektronlar bir taşıyıcıdan başka bir taşıyıcıya aktarılır.
Enerjinin açığa çıkması bu elektronların aktarılması sırasında gerçekleşir. En son kademede elektron oksijen atomuna taşınır, orada protonlarla birleşerek hidrojen atomunu oluşturmakta sonuçta su meydana gelmektedir.

Elektronların oksijene taşınması sırasında solunum zincirini oluşturan enzimler görev yapar. Bu enzimlerin her birinin elektronu tutan bir bölgesi vardır. Bu aktif bölge protonla birlikte veya tek başına gelen elektronu bir önceki taşıyıcıdan alarak, bir sonraki taşıyıcının aktif bölgesine aktarır.
Bu aktarma sırasında elektronların ortama yaydığı (bıraktığı) enerjiyle ADP molekülüne ortamda bulunan fosfork asit (P) bağlanarak ATP üretlir.NADH2 üzerinden ETS'ye giren 2 elektronun oksijene taşınması sırasında 3 ATP üretilir. (Eğer 2 elekron FADH2 üzerinden ETS'ye katlırsa üretilen enerji miktarı 2ATP'dir.) 


Elektron taşıma sistemi veya elektron taşıma zinciri (İngilizce: Electron Transport System), NADH ve FADH2 gibi elektron taşıyıcılarının verdikleri elektronları ETS elemanlarında redoks tepkimelerine sokarak ATP üretimini sağlayan sistemin adıdır. Elektronlar, son elektron alıcısı oksijene varana kadar ETS elemanları boyunca taşınırlar ve enerji kaybederler. Elektronların verdiği enerji ETS elemanları tarafından protonların aktif taşınmasında kullanılır ve ETS elemanlarının üzerinde bulunduğu çift katlı fosfolipid zarının iki tarafında potansiyel fark oluşturulur. Bu potansiyel fark daha sonra ATP sentezi için kullanılır. ETS elemanları, ökaryotik hücrelerde mitokondri ve kloroplast organellerinde bulunur.
1-)Glikoliz nedir ? Nerede Gerçekleşir ?
2-)Substrat Seviyesinde Fosforilasyon Nedir?
3-)Glikoliz tepkimelerinde hangi moleküller ETS'ye iletilir ?
4-)Fermantasyon sonucunda farklı ürünler oluşmasının sebebi nedir?
5-)Glikoz molekülünün O2’li solunumla parçalanması sonucunda O2’siz soluunma göre daha fazla enerji açığa çıkmasının sebebini açıklayınız.
6-)Bir fermantasyon reaksiyonu ;
a)fruktoz di fosfattan başlarsa,
b)glikoz monofosfattan başlarsa kaç ATP üretir;net ATP kazançları ne olur?
7-)Glikoliz reaksiyonlarında prüvat oluşurken .........ve ..............oluşur
8-)Krebs reaksiyonları sırasında 2C’lu .......... , 4C’lu .......... ile birleşerek 6C’lu sitrik asiti meydana gelir.
9-)Bir fermantasyonda net 12 ATP kazanılması için kaç fruktoz difosfat yıkılmalıdır?
10-)Glikoz molekülünün O2’li solunumla parçalanması sonucunda O2’siz soluunma göre daha fazla enerji açığa çıkmasının sebebini açıklayınız.
Hem oksijenli solunum yapan hemde oksijensiz solunup yapan canlılarda Glikoliz ortaktır. Kullanılan enzimler de aynı olduğu için herşeyiyle glikoliz canlılarda ortaktır. Glikoliz ile "Substrat Düzeyinde Fosforilasyon" ile ATP enerjisi üretilir.Glikoliz Sitoplazmada gerçekleşir Substrat düzeyinde fosforilasyon ATP enerjisi üretirken enzimlerin yardımıyla ATP üretmektir.Oksidatif fosforilasyon ise Oksiyenli sonum ile ATP üretmek demektir.Fotofosforilasyon ise Işık enerjisinin yardımıyla yani fotosentez ile ATp enerjisi üretmek demektir. Bir de Kemofosforilasyon vardır. Kimyasal yollarla ATP enerjisi üretmek Komosentetik canlılarda olduğu gibi.GLİKOLİZ: Glikozun Pirüvat ( Pirüvik Asit) a kadar enzimler yardımıyla yıkımı olayıdır. Sonuçta NET : 2 ATP enerjisi sentezlenmiş olur. Ayrıca 2 NADH2 de oluşur.Glikoliz (Substrat Düzeyinde Fosforilasyon) ile - 2 NADH2 üretilir,- 2 ATP harcanır,- 4 ATP sentezlenir,- 2 ATP net kazanç olur.
KREBS DÖNGÜSÜ
Pirüvat, asetil KoA (asetil koenzim A)'ya dönüşünce Krebs döngüsü başlar. İki pirüvat asetil KoA için iki devir olur. Sonucunda 4 CO2, 2 ATP, 6 NADH2, ve 2 FADH2 oluşur.
Pirüvik asit O2 li ortamda asetil KoA'ya dönüşür.
Asetil KoA, mitokondride Krebs döngüsünü başlatan ara üründür.
Krebs Döngüsü, ökaryotlarda matriks(mitokondri)'te, prokaryotlarda sitoplazmada gerçekleşmektedir.
ELEKTRON TAŞIMA SİSTEMİMitokondri iç zarlarinda (krista) gerçekleşir. Bu yüzden de taşıma oranı artar.Suyun hidrojen atomu elektron ve çekirdeğine ayrılır.Elektron ETS elemanlarınca(sitokrom A, ubikinon...) elden ele taşınırkan enerji kaybeder. Bu enerji ATP sentaz elemanı tarafından fosfat bağı olarak ADP'ye eklenir.
1948 yılında keneedy ve Albert Lehninger tarafından ökaryotlarda oksidatif fosforilasyonun yerinin mitokondri olduğu keşfedildi.
E.T.S ile ATP üretimi hakkında bildiklerimiz 'Kemiosmotik Hipotez'e dayanmaktadır.
Hans Adolf Krebs:
Hans Adolf Krebs (d.
25 Ağustos 1900, Hildesheim, Almanya; ö. 22 Kasım 1981, Oxford), Yahudi asıllı Alman tıbbi ve biyokimyacı.
1918 yılından 1923 yılına kadar
Göttingen Üniversitesinde, Berlinde ve Münih Ludwig Maximilian Üniversitesinde tıp okudu. 1925 yılında Hamburg Üniversitesinde doktor olduktan sonra Berlinde bir yıl kimya okudu. Almanyada 1933 yılında nazi dönemi başlıyana kadar doktor olarak çalışdı. Sonra Cambridge'de biyokimya okudu ve 1945 yılında Sheffield Üniversitesinde profesör oldu. 1953 yılında Fritz Albert Lipmann ile beraber Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülünü aldı.

GLİKOLİZ

Glikozun piruvata çevrilmesi sırasında da bir miktar ATPnin üretildiği tepkime dizisine glikoliz denir. Bütün canlılarda glikoliz reaksiyonları aynı şekilde gerçekleşir. Olaylar için tüm canlılarda aynı enzimler görevlidir.Başlangıçta glikozu aktifleştirmek için 2 ATP harcanır.Reaksiyonlar sırasında 4 ATP oluşturulur. Ve böylece 2 net ATP elde edilir...

10 Ekim 2010 Pazar

Glikoliz

10 FB BiYoLoJi GüNLüKLeRiİİ: anaerobik cortamda glikozun pirüvik asit uzerınde laktık asit ile donusmesı olayıdır.Glikoz bu yolla parcalanarak 2ATP lik kımyasal enerji olusturur.Glikıoliz amacı hucreye gereklı olan kımyasal enerjıyı O2 kullanmadan ve kısa yoldan sağlanmasıdır.Glikolizde , glikoz molekulu basına elde edilen toplam enerji , glıkoz un yıkılmasından elde edolen enerjıye ore cok dusuktur.Fakat dusuk oksıjen basıncı ıle
gereken enerjıyı sağlayabılmelerı onemlı bır olaydır..


GLİKOLİZ



Glikoliz sitoplazmada meydana gelen ve tüm canlılarda gerçekleşen bir olaydır.Glikoliz glikozun pirüvata çevrilmesi sırasında ortaya ATP çıkmasıdır.Glikoliz işleminin sonunda 4 ATP oluşur ancak bunların 2 tanesi net ATP olarak kullanılır.2 pirüvat oluşur ve 2 NADH+H oluşur.


























Krebs Döngüsü

Krebs döngüsü reaksiyonları mitokondrinin matriksinde gerçekleşir.

Glikoliz sonucu oluşan pirüvat molekülleri Asetil koenzim A (asetil Co-A) ya dönüşürler.Bu sırada her bir pirüvat moleküllerinden birer tane CO2 ve H2 ayrılır.Ayrılan CO2 ve H2 leri NAD yakalar ve NADH2 oluşur.

Asetil CoA ise Krebs döngüsüne katılır.Pirüvatın Asetil CoA ya dönüşümü sürecine Krebs'e hazırlık denir.

2C lu Asetil CoA, 4C lu okzaloasetik asitle tepkimeye girer ve 6C lu sitrik asit molekülü oluşur.

Sitrik asit enzimler yardımıyla tepkimeye girer ve tekrar okzaloasetik asite dönüşür.Buradaki olaylar döngüsü tekrarlanır.

Dönüşümler sırasında ayrılan proton ve elektoronlar NAD ve FAD tarafından tutulur ve NADH2 ve FADH2 molekülleri oluşur.Bu olaylar sırasında bazı basamaklarda CO2 açığa çıkarken bazı basamaklarda su kullanılır.

Glikoz molekülünün yıkılmasıyla 2 tane Asetil CoA oluştuğundan 1 glikoz molekülünün parçalandığı tepkimeler sırasında 2 Krebs döngüsü gerçekleşir.

Krebs döngüsü sonucunda 4CO2, 2ATP(substrat düzeyinde fosforilasyon ile), 6NADH2 ve 2FADH2 oluşur.

CO2 kana geçerek akciğerlerden atılır.NADH2 ve FADH2 molekülleri ETS'ye iletilir.

9 Ekim 2010 Cumartesi

GLİKOLİZ İLE İLGİLİ SORULAR

                                           BOŞLUK DOLDURMA
1.Glikoliz olayı ................... da gerçekleşir.
2.Glikoliz oksijenli solunumun ......... basamağıdır.
3.Bu tepkimeler tüm canlılarda .............
4.Glikoliz tepkimesinde, enzimler rol aldığı için bu tepkimeye ...................................... da denir.
5.Glikoliz sonucunda net ....... ATP üretilir.
  
                                             DOĞRU YANLIŞ
1.Glikoliz sonucunda net 4 ATP üretilir.  .....
2.Glikoliz sırasında 2 ATP kullanılır. .....
3.Oksijenli solunumun ilk basamağı krebs döngüsüdür. .....
4.Glikoliz sırasında molekülden ayrılan hidrojen ve protonları NAD molekülü tutar. .....
5.Tepkime sonucunda 2NAD+H oluşur. .....
                                                 TEST SORULARI
1. Oksikenli solunum yapan ökaryot bir hücrede;
I. ATP
II. Hidrojen
III. Pirüvik Asit

moleküllerinden hangileri glikoz evresinden gelerek doğrudan mitokondriye geçer?

A. 1 B. 2 C. 3 D. 1-2 E. 2 -3  


2.Yeterli oksijene ulaşan bir çizgili kas hücresinin glikoliz reaksiyonlarında oluşan NADH+H molekülleindeki hidrojen atomları işaretlenmiştir. Bir süre sonra işaretli hidrojen atomlarına nerede rastlanır?

A. Pirüvik Asit B. Su C. ATP D. Asetil-CoA 



3. 1. Glikoliz 
2. Krebs döngüsü
3. ETS

Hangilerinde FAD elektron kaybederek yükseltgenebilir? 

A. I B. II C. III D. I-II E. II-III 


 4.O2'li solunum ile ilgili ;

I. O2, oksidatif fosforilasyonun son aşamasında kullanılır.
II. O2'nin yüksek enerjili elektronları aktarılır.
III. Elektron taşıma zincirinde sağlanan enerji ATP sentejinde kullanılır.

Hangileri yanlıştır?

A. I B. II C. III D. I-II E. II-III



~`GLikoz .

Glikoz ~ En Basit Şeker Olarak Bilinen Glikoz Bitkide FotoSentez Olayı Sonucunda Oluşur.Glikozun Fazlası Bitkilerde Nişasta , Hayvanlarda Glikojene Dönüştürülerek Depolanır.Glikozun Pürivata Çevrilmesi Sırasında Bir Miktar `ATP´ Nin Üretildiği Tepkime Dizisidir.Glikozun Sonucunda 4 Atp Üretilir.Aktivasyon Enerjisi İçin 2 `ATP´ Kullanıldığından Net Üretilen 2 `ATP´ Dir.Tepkime Sonucunda 2NADH+H Oluşur.

GLİKOLİZ

                                                               GLiKOLİZ 
     Glikoliz; glikozun piruvata çevrilmesi sırasında bir miktar ATP nin üretildiği teplime dizisidir. Oksijenli solunumun ilk basamağıdır. sitoplazmada gerçekleşir. glikozun sonucunda 4 ATP üretilir. Aktivasyon enerjisi için 2 ATP kullanıldığından net üretilen 2 ATP dir. Tepkime sonucunda 2NADH+H oluşur.
GLİKOLİZ
Glikoliz her hücrenin sitoplazmasında gerçekleşen bir olaydır. Glikoz çeşitli enzimler yardımıyla parçalanarak üç karbonlu hale getirilir. Glikozun pirüvata çevrilmesi sırasında da ATP'nin üretildiği tepkime dizisine glikoliz denir. Glikoliz oksijenli ve oksijensiz solunum yapan tüm hücrelerde ortaktır. Glikoz molekülünün tepkimeye girebilmesi için enerji alması gereklidir bu enerji ATP molekülünden alınır, glikoz molekülüne ATP'den bir fosfat molekülü bağlanarak glikoz monofosfat oluşur. Glikoz monofosfat enzimler yardımıyla fruktoz monofosfata dönüşür değişimin amacı kararlı bileşik olan glikoz monofosfatı kararsız fruktoz monofosfata dönüştürmektir. Fruktoz monofosfata ATP molekülünün bir fosfatı daha bağlanarak fruktoz difosfat oluşur. bu sırada ATP molekülü ADP'ye dönüşür. Kararsız fruktoz difosfat molekülüde enzim yardımıyla iki molekül fosfogliseraldehit oluşturur. Oluşan iki fosfogliseraldehitlerden ayrılan proton ve elektronlar koenzim olan NAD molekülüne aktarılır. Böylece 2NADH+H oluşur. Oluşan her iki difosfogliserik asidin ikişer fosfat grubu enzimler yardımıyla ortamdaki ADPlere bağlanarak substrat seviyesinde fosforilasyonla topla 4 ATP molekülünün sentezlenmesi sağlanır. Glikoliz tepkimeleri sonucunda 2 molekül pirüvat oluşur...

Glikoliz

Glikozun reaksiyona girebilmesi için aktifleşmesi gerekir.Gerekli olan aktivasyon enerjisi de ATP den sağlanır.Bu sırada ATP den ayrılan fosfat glikoz molekülüne bağlanır ve glikoz monofosfat oluşur.

Kararlı bir bileşik olan glikoz monofosfat kararsız bir bileşik olan fruktoz monofosfata dönüştürülür.

ATP nin yapısında bulunan fosfat fruktoz monofosfata aktarılır ve fruztoz difosfat oluşur.

Fruktoz difosfat enzimler yardımıyla parçalanır ve 2 tane fosfogliseraldehit(PGAL) oluşur.

Her bir PGAL molekülünden elektron ve protonlar NAD molekülüne aktarılır.Böylece 2 NADH2 oluşur.PGAL molekülünden ayrılan hidrojenlerin yerine sitoplazmada inorganik fosfat(Pi) eklenir ve difosfogliserik asit(DPGA) oluşur.

DPGA molekülüne ait 1 fosfat ADP ye aktarılır ve ATP sentezlenir.(substrat düzeyinde fosforilasyon) Bu sırada DPGA molekülü fosfogliserik asit (PGA) molekülüne dönüşür.

Her PGA molekülüne ait 1 fosfat ADP ye aktarılır ve ATP sentezlenir.(substrat düzeyinde fosforilasyon) Fosfatını kaybeden PGA molekülü pirüvata dönüşür.


Özetle glikoliz sonucunda 2 molekül Pirüvat,net 2ATP ve 2NADH2 oluşur.

GLİKOLİZ OLAYI

glikoliz olayı glikozun sitoplazmada yıkılması sonucu 2 piruvata dönüşüm olayıdır.glikoliz de dönüşümler sırasında 2 atp kullanılırken tepkime sonucu 4 atp oluşur.yani net 2 atp oluşur.
glikoliz olayı doğadaki bütün canlılarda gerçekleşen bir olaydır.glikoliz olayındaki enzimler tüm canlılarda benzerlik gösterir.glikoz tepkmesinde önce glikozun tepkimeye girmesi için bir enerji lazımdır bu enerjiyi atp en sağlar glikoz molekülüne bir fosfat bağlanır ve glikoz mono fosfat oluşur.daha sonra glikoz mono fosfat, fruktoz mono fosfata dönüşür.fruktoz mono fosfata bir fosfat bağlanır.böylece fruktoz di fosfat oluşur.artık bu hücreler bölülebilir hale geldiğinden bu hücreler,fosfogliseraldehit(pgal)dönüşür.bu sırada pgalden ayrılan hidreojenler nad tarafından tutulur.pgal daha sonra difosfogliserik asit(dpga)dönüşür.bu sırada fosfatlar dpga dan ayrılır ve adplere bağlanır böylece 4 atp oluşur.bu tepkime substrat düzeyinde fosforilasyondur.tepkime sonucunda 2 pürivat oluşur.tepkime sonucu:2 net atp, 2 nadh+h+,2 molekül pürivattır

~Glikolizz Olayı

glikoliz olayında asıl amaçlanan enerji üretebilmektir. Glikolizde asıl enerji gliokzdan saglanmaktadır.Glikoz ATPden aktivasyon enerjisi alarak ATPyi ADPye dönüştürür kendisinden de glikozmonofosfat oluşur.Glikoliz olayında iki ATP kullanılır.glikoz daha fazla enerji üretebilmek için fruktozmonofosfata dönüşür . Bu aşamada, ikinci ATPyi kullanarak bölünme için gerekli olan enerji saglanır. Ve böylelikle bölünme gerçekleşir bölünmeden sonra iki fosfogliseraldehit olusur.Bölünme sırasında kopan Hleri NADlar yakalar.kopan Hlerin yerine stoplzmadaki inorganik fosfatlar alınarak difosfogliserik asite dönüşür.DPGAda kararlı hale gelebilmek için üzerindeki fosfatları atar ve pürivata dönüşür.atılan bu fosfat molekülünü ADP yakalar ve yeniden ATPye dönüşür {sonuçta 4ATP VE 2NAD molekülleri olusur}

Glikoliz Hakkında Bilgi..

Anaerobik ortamda glikozun pirüvikasit üzerinden laktikaside yıkılması olayıdır.glikoz bu yolla yıkılarak 2 ATP'lik kimyasal enerji oluşturmaktadır.Glikozun amacı,organizmaya gerekli kimyasal enerjiyi O2 gerektirmeden ve kısa bir yoldan sağlamaktır.Glikolizde,glikoz molekülü başına elde edilen toplam enerji,glikozun oksidasyonuyla elde edilene göre çok azdır fakat düşük oksijen basıncında bile,dokuların gereken enerjiyi bu yoldan sağlayabilmeleri yönünden çok önemlidir.Glikozun glikoliz yoluyla yıkılmasını ilk ortaya koyan Emb-den ve Meyerhoff'dur.Glikoliz olayı bu bilginlerin adıyla anılmaktadır.

8 Ekim 2010 Cuma

krebs döngüsü


Krebs döngüsü trikarboksilik asit döngüsü veya Sitrik asit döngüsü canlı hücrelerin besinleri yükseltgeyerek enerji elde etmesini sağlayan ve bütün yaşam biçimlerinde önemli bir yer tutan kimyasal süreçlerin son aşamasıdır. olarak da bilinir. 1937'de Hans Adolf Krebs tarafından açıklığa kavuşturulan tepkimelerin hayvan bitki mikroorganizma ve mantar gibi birçok hücre türünde oluştuğu saptanmıştır.
Krebs döngüsü hücresel oksijenli solunumun glikoliz evresinden sonra gelen ikinci aşamasıdır. Krebs devri reaksiyonları mitokondride gerçekleşir. Reaksiyonlar başlamadan önce 2 molekül pirüvik asit mitokondriye geçer. Döngüde basamaklarda oluşan her NAHD2+ ve FADH2 Elektron Taşıma Sistemi'ne aktarılır.